GÖLOVA
Gölova’nın tarihi MÖ 2000 yılına kadar uzanmaktadır. İlçenin kuzeyine düşen “Söğütlü Göze” mevkiinde Hitit Uygarlığı’nı işaret eden bulgulara rastlanmıştır. Bizans ve Trabzon-Rum devletlerinin hâkimiyeti altında kalan ilçe, Fatih Sultan Mehmet’in 1461 yılında Trabzon-Rum Devleti’ni fethetmesiyle Osmanlı İmparatorluğuna geçmiştir.
Cumhuriyetle birlikte mübadele çerçevesinde Gölova’’ya yeni yerleşmeler olmuştur. 1939 Erzincan depreminde, Aşağı Cami Mahallesi tümüyle yıkılmış ve çok sayıda insan ölmüştür. Bu da ilçenin gelişmesini olumsuz yönde etkilemiştir.
Suşehri ilçesine bağlı bir belde merkeziyken 1990 ilçe olmuştur.
“Gölova” Adının Kaynağı
Eski adı Ağvanis veya yerel söyleyişle Ağvaniş’tir. Yeni adını coğrafi konumundan almaktadır. Gölova, Berdia Dağları ve uzantılarının kuşattığı bir çanak içerisinde yer almaktadır. Yüksekten kuşbakışı bakıldığında, yer aldığı düzlük bir gölü andırmaktadır. Karadeniz, İç ve Doğu Anadolu bölgelerinin birbirlerine en çok yaklaştıkları bir alanda kurulmuş olması, ilçede bu üç bölgenin çeşitli özelliklerinin kaynaşmasını sağlamıştır.
Eski Erzincan-Suşehri-Niksar yolu üzerindeki Çobanlı Köyü’nde yer alan bir türbe, bu bölgelerde yaşayanların çoğunun yılın belli günlerinde bir araya gelmesini, tanışmasını, kaynaşmasını sağlamaktadır.