HAFİK
Hafik, Sivas’ın tarihsel açıklayıcılarından biridir. Karlı Köyü’ndeki aynı adlı höyük ve Çukurbelen Köyü’ndeki Seyfebeli Höyüğü İTÇ; Kenkürek Kaya Mezarı ve Köroğlu Kaya yerleşmesi ile Hafik Gölü adasındaki Pılır Höyük, Kalkolitik / İTÇ bulgularına sahiptir.
Kılıç Kökten’in yaptığı sondajlara göre ilçede ilk yerleşim Hafik Gölü’nde kuzey kıyıya yakın adadaki Pılır Höyük’tedir.
Çakmaktaşından keski ve silah silah uçları, baskı çentekli orak dişlikleri, el değirmeni taşları ve tokmakları, kumtaşından yapılmış birkaç minik put (idol) ve hayvan kemikleri buranın uzun zaman bir yerleşim olduğunun göstergeleridir. Bu veriler ve bölgedeki höyükler ilçenin MÖ 2000 ve MS 200 yıllarında yerleşim gördüğünü kanıtlamaktadır.
Yazılı tarih, ilçeyi bir dönem Roma ve 1. Theodusius‘un Roma Devleti’ni ikiye bölmesinden sonra Bizans topraklarında göstermektedir.
Danişmentliler, Selçuklular, Moğollar, İlhanlı Devleti, Eretna Beyliği, Kadı Burhanettin Devleti’nin il genelindeki egemenlikleri ilçeyi de kapsamıştır. Kadı Burhanettin Devleti’nin merkezi Sivas olduğu için doğudan gelecek tehlikelere karşı Hafik bir ön kale işlevi üstlenmiştir. Yıldırım Beyazıt tarafından Osmanlı topraklarına katılan ilçe bir dönem Timur’un eline geçmiş ama kısa zaman sonra Sultan Mehmet tarafından kesin olarak Osmanlı’ya bağlanmıştır.
Hafik 1873 yılına kadar bir köy iken bu tarihten sonra Sivas Livası’na bağlı bir ilçe olmuştur. Şemseddin Sami’nin kayıtlarına göre Hafik “Sivas Vilayeti Merkez Livası’na bağlı 30.000’i Müslüman, 41.000 nüfuslu bir kazadır. 17 nahiye ve 159 köyünde, tahıl, baklagil, sebze ve meyve üretiminin yanı sıra hayvancılık da yapılmaktadır.”
Ali Cevad aynı idari yapıyı belirttikten sonra, “… geniş orman ve meralara sahip bir kazadır” diyerek doğasını övmektedir.
“Hafik” Adının Kaynağı
Hafik adının Selçuklularca kullanıldığını kaynaklardan öğrenmekteyiz. Anadolu Selçuklu Devri tarihçisi İbn-i Bibi, Selçukname’de Hafik Kalesi’nden söz etmektedir. Yine Kadı Burhanettin Devleti’nin tarihçisi Aziz Estrabadi’nin yazıp Kadı Burhanettin’e sunduğu Bezm-ü Remz (Savaş ve Eğlence) adlı eserde Hafik adını kullanarak buradaki kaleden söz etmektedir.
1873 yılında ilçe olmasıyla birlikte adı da “Koçhisar” olarak değiştirilmiştir. Türkiye’de aynı adlı başka ilçelerin bulunması, posta ve bürokratik işlemlerde karışıklığa neden olunca, 1926 yılında yeniden “Hafik” adı kullanılmaya başlanmıştır. Hafik, “ufkun sonu, doğu veya batı tarafı” anlamını taşımaktadır.
Hafik merkezi daha çok 20. yüzyılın mimarisine sahiptir. Yoğun göç veren köylerinde halk mimarisi terk edildiği ve büyüyen köylerinde de halk yeni yapıya yöneldiği için incelemeye değer yapı sayısı yok denecek denli azdır.